Winds

Grup ismi: Winds
Tür: Neoclassical, Progressive Metal

Üyeler:

• Lars Eric Si - vocals, bass
• Carl August Tidemann - guitars
• Jan Axel von Blomberg - drums
• Andy Winter - piano

Discography:

2001 Of Entity and Mind

2002 Reflections of the I

2004 The Imaginary Direction of Time

2007 Prominence and Demise

1998 yılında Norveçli 4 müzisyenin yollarının kesişmesiyle ortaya çıkan Winds grubu Neoclassical, Progressive Metal yapmaktadır. Esinlerini klasik müzikten alırken bunu günümüzün gitarlarıyla birleştirmişlerdir. İşin ilginç kısmı ise grubun tarzı ortaya çıkarken olmuştur. Bir neoclassic gitar virtüozu, bir black metal bateristi, klasik müziğin etkisinde kalmış bir piyanist ve harika bir vokal bir araya geldiğinde karşımıza Neoclasik, Prog metal yapan bir grup çıkıyor. Çok farklı bir çizgileri var aslında bu elbette her üyenin farklı bir metal kökeninden gelmesinden kaynaklanıyordur. Piyano ritmiyle başlayan şarkılar veya koro bölümlerindeki farklılıklar bence bu grubun en aykırı olduğu bölümler. Ayrıca vokalin belirli zamanlar bir prog vokali gibi bazen ise bir folk vokali havasına bürünmesi de hoşuma gitmedi değil. Bununla birlikte albümlerde yer alan keman, çello ve soprano, alto, tenor vokaller ise bambaşka bir hava katıyor gruba. Kesinlikle farklı ve aykırılar bunu web sitelerinden bile anlayabiliyoruz. Çok iyiler tavsiye ederim.

Klip1 Klip2 Klip3 Klip4 Klip5

Official Website

Eldritch

Grup ismi: Eldritch

Tür: Power, Progressive Metal

Üyeler:Terence Holler - Vocals 

Eugene Simone - Guitars
Roberto 'Peck' Proietti - Guitars
John Crystal - Bass
Raffahell Dridge - Drums

Discography:

Live Quake (2008)

Blackenday (2007)

Neigbourhell (2006)

Portrait of abyss within (2004)

Reverse (2001)

El Nino (1998)

Headquake (1997)

Live at Rage (1996)

Power, Prog metal yapan güzide grubumuz İtalya dan çıkmıştır. Vokalleri birçok kez İtalyanın en iyi vokali seçilmiş ve ilk çıktıkları zamandan bu yana büyük ses getirmişlerdir. Oldukça hızlı ve tempolu bir müzikleri vardır. Bas ritmleri sert ve keskin, elektro soloları insanın aklını başından alacak kadar harikadır. Bence bu grubun en farklı olduğu yer elektro kullanım biçimleridir. Ayrıca vokalleri sevdiğim temiz ama gerektiğinde kirli olabilen cinstendir. Şarkı sözleri bir Prog metal grubundan beklediğim her şeye sahiptir. Genel olarak sosyal konular, içsel mücadeleler ve günlük yaşam deneyimleri üzerinden akar şarkılar. Ayrıca belirli yerlerde bir heavy grubundan bekleyebileceğiniz davul ve bas, elektro kullanımlarını görüyorsunuz. Bütün bu çeşitliklilikler beni gerçekten mutlu ediyor. İlk dinlediğim zamandan bu yana hemen hemen her gün birkaç şarkılarını dinlediğim çok başarılı bir grup Eldritch. 

Official homepage

Klip1 Klip2 Klip3 Klip4

Avantasia

Grup ismi: Avantasia

Tür: Senfonik Power Metal  

Üyeler:Tobias Sammet - Vocals, Bass, Keyboards, Piano, Orchestration

Sascha Paeth - Guitar 

Eric Singer - Drums

Michael "Miro" Rodenberg - Keyboards, Orchestration

Discography:

• The Metal Opera:
  • Part I: Avantasia - 2000
  • Part II: Into the Unknown - 2002
• The Wicked Trilogy:
• Part I: The Scarecrow - 2008
• Part II: The Wicked Symphony - 2010
• Part III: Angel of Babylon - 2010

Almanya'dan çıkan güzide Senfonik Power Metal grubumuz Avantasia yı size tanıtmak istiyorum. Tobias Sammet's Avantasia olarak da anılan grup isminden anlaşılacağı üzere Tobias oldukça önemli bir role rahip. Çok kaliteli vokalleri ve oldukça başarılı davulları var. Aynı zamanda elektroları da sizi hayal kırıklığına uğratmıyor oldukça güzel bence. Şarkı sözleri fantezi, din, bireysellik ve aydınlanma üzerine kurulu genellikle. İnsanı dinlendiren ve eğlendiren bir yapısı var grubun. Ritmleri oldukça hızlı ve senfonik. Clean vokal oldukça başarılı. Grubu bu şekilde özetleyebilirim sanırım ama benim en çok beğendiğim özelliklerini atlarsam olmaz. Bu adamlar her albümde farklı müzisyenlerle birlikte çalışmışlar ve inanın bana çok da güzel yapmışlar. Bir anda karşınıza Helloween'den Michael Kiske veya Kamelot'tan Roy Khan hatta Stratovarius'tan Timo Tolkki çıkınca mutlu oluyor insan. Alice Cooper, Sharon den Adel de karşılaşabileceğiniz diğer mükemmel vokaller. Seviyorum bu tarz farklı müzik yapanları. Bir diğer özellikte discography bölümünde göreceğiniz albüm konseptleri. Bir ana başlık altına farklı zamanlarda çıkan albümleri yayınlıyorlar. Farklı bir sürükleyiciliği oluyor bence, fazlasıyla beğendim bu bakış açısını. Oldukça kaliteli bir grup bence dinlemeyi hak ediyor.

Official webpage

Wikipedia

Klip1 Klip2 Klip3 Klip4

Serenity

Dizi ismi: Serenity
Yönetmen: Joss Whedon, 
Tür: Bilim-kurgu, Drama, Macera
Oyuncular: Nathan Fillion, Nathan Fillion, Morena Baccarin, Summer Glau, Alan Tudyk
Yapım yılı: 2005


Konusu: Gelecekte bu günden 500 yıl kadar sonra uzay yolculukları başlamış ve insan oğlu uzaya yayılıp kolonileşmiştir. Öyle ki bütün bu kolonileşme sürecinde hammaddelerin büyük bir bölümünü tüketmiş, besinler azalmış ve hayat giderek zorlaşmıştır. İki büyük güç vardır İttifak ve Asiler. Asiler, İmparatorluğun o katı ve barbar düzenini değiştirmek için uğraşmaktadır. Dizi bu iki güç arsındaki bir savaşla başlar. Dizinin geçtiği tarihten yıllar önceki bir şavaşa gideriz ve ittifakın kazanmasına tanıklık ederiz. Hemen ardından da dizinin normal tarihine gelir. Kendimizi Serenity isimli bir uzay ticaret gemisinde buluruz ve macera başlar. Filmde özgürlük teması üzerine durulmuş. Bununla birlikte gerçekler ve insanlara aktarılanlar arasındaki farklardan derin bir sistem eleştirisi de yapıyor tabi anlayana. Aslında metalardan oluşan bir dünyada yaşadığımız ve bize sunulan bir çok şeyin yalan olduğu da alınabilecek mesajlar arasından

Neden İzlenmeli: Firefly dizisinin devamı niteliğinde çekilen Serenity aslında başlı başına çok güzel bir film. Diziye alternatif bir hikaye kurgusu getirmiş ve sonucunda da dizinin bittiği yerden daha ötede bir noktada bitiyor. Dizi için söylediklerimin hepsini burada tekrar edebilirim ama bunu yapmayacağım. Bunun yerine size Firefly ile ilgili yazımı bu link ile verip devam etmek istiyorum. Oyunculuklar yine muhteşem her karakter ders olabilecek kalitede. Ayrıca diziyi izlemiş tadı damağında kalmış insanlara bir ilaç niyetine geliyor. Hikaye diziden farklı ilerliyor demiştim zaten ama bu farklılık bana büyük bir keyif verdi. Aynı paralellikte ilerleyen iki hikaye düşününün arada birkaç detay haricinde ana fikir aynı hep. Dizi ve ardından film izlenmeli derim ben yoksa benim yaptığım gibi film, dizi, film şeklinde izlemeniz gerekir. İzleyin pişman olmazsınız.

Dollhouse

Dizi İsmi: Dollhouse
Yönetmen: Joss Whedon
Tür: Drama, Bilimkurgu
Oyuncular: Eliza Dushku, Harry Lennix, Fran Kranz, Tahmoh Penikett, Olivia Williams, Summer Glau
Yapım Yılı: 2009
Bölüm Sayısı: 13er bölümlük iki sezon halinde

Konusu: İnsan beyni ve hafızası ile ilgili gelişmeler ilerlemiş ve insanın hafıza haritası çıkarılmıştır. Bu sayede insanın hafızası ile ilgili deneyler yapılmaya başlanmıştır. Bu deneylerin en önemlisi insanın hafızasını silmek ve yerine yenilerini eklemek adınadır. En ilginç kısmı bu deneylerin başarılı olması ve hafızası silinip yeniden yüklenen insanların yaşıyor olmasıdır. Dollhouse yani bebek evi denilen özel kuruluşlar vardır ve bu kuruluşlar insanlarla anlaşmalar yapmaktadır. İki çeşit anlaşma vardır ilki Doll yani bebek olmakla ilgilidir. Bebeklerin hafızası silinip müşterilerin ihtiyaçlarına göre tekrardan dizayn edilmektedir. İkincisi ise müşterilerle yapılan anlaşmalardır. Bu anlaşmalar ile bebekler ajandan tutun seks köleliğine oradan seri katile kadar değişik kişiliklere bürünmektedir. Dizi böyle bir evde Echo (Eliza Dushku) ile başlar ve onun maceralarını anlatır.

Neden İzlenmeli: Kurgu olarak gerçekten harika, konu deseniz bambaşka bir tadı var. Buffy, Angel ve Firefly dan tanıdığımız Joss Whedon yine yönetmenliği üstlenmiş. Daha önce pek değinilmeyen bir konu üzerinden gidiyor dizi. Her bölüm apayrı bir tat bırakıyor sizde. Her bölümde Eliza Dushku'yu farklı bir kişilikle görüyoruz. Bu bence dizinin en güzel taraflarından birisi oyuncular farklı olsa da roller sürekli değişiyor. Bir taraftan Echo karakterinin farklı kimliklerde maceralarını izlerken diğer taraftan da bir insanlık dramında ahlaki ikilemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Sürekli olarak mantığımız ve insani duygularımız çatışma içerisinde oluyor dizi boyunca. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamakla geçiyor uzunca bir süre ve sonraları ise sürekli olarak şaşırıyoruz. Gerçeklerin aslında ne kadar farklı olduğunu da görüyoruz. Bence izlenmesi gereken bir dizi  en azından Eliza Dushku'nun mükemmel oyunculuğu için bir şans vermeye değer.

Firefly (2002)

Dizi ismi: Firefly
Yönetmen: Joss Whedon, 
Tür: Bilim-kurgu, Drama
Oyuncular: Nathan Fillion, Nathan Fillion, Morena Baccarin, Summer Glau, Alan Tudyk
Yayım yılı: 2002
Bölüm sayısı: 14


Konusu: Gelecekte bu günden 500 yıl kadar sonra uzay yolculukları başlamış ve insan oğlu uzaya yayılıp kolonileşmiştir. Öyle ki bütün bu kolonileşme sürecinde hammaddelerin büyük bir bölümünü tüketmiş, besinler azalmış ve hayat giderek zorlaşmıştır. İki büyük güç vardır İttifak ve Asiler. Asiler, İmparatorluğun o katı ve barbar düzenini değiştirmek için uğraşmaktadır. Dizi bu iki güç arsındaki bir savaşla başlar. Dizinin geçtiği tarihten yıllar önceki bir şavaşa gideriz ve ittifakın kazanmasına tanıklık ederiz. Hemen ardından da dizinin normal tarihine gelir. Kendimizi Serenity isimli bir uzay ticaret gemisinde buluruz ve macera başlar.

Neden izlenmeli: Öncelikle harika bir kurgusu var, o kadar güzel akıyor ki dizi bir an için bile sıkılmıyorsunuz. Anlatılan hikaye oldukça sıcak ve içten, kısa bir süre sonra kendinizi onlara bağlanmış buluyorsunuz. Ayrıca karakterler de bir o kadar muhteşem, bütün Serenity tayfasında ki karakterler inanılmaz bir biçimde detaylandırılmış. Alt hikayeler çok detaylı. Bunların haricinde müzikler harika, Nathan Fillion ve Morena Baccarin inanılmazler. Hele bir Morena Baccarin var ki of yani, izlemeye doyamıyor insan. Şu güne kadar izlediğim en harika dizilerden birisiydi. Bittiğinde sanki bir sevdiğinizden ayrılmışsınız ve onu bir daha göremeyecekmişsiniz gibi hissediyorsunuz.