17 Ekim 2011 Pazartesi

Pendragon




Grup ismi: Pendragon 
Tür: Neo-Progressive Progresif Rock\Metal

Grup üyeleri: 
Nick Barrett - guitars, vocals (1978–present)
Peter Gee - bass (1978–present)
Clive Nolan - keyboards (1986–present)
Scott Higham - drums (2008–present)

Diskografi:
The Jewel (1985) - Includes first half of Fly High Fall Far (EP)
KowTow (1988)
The World (1991)
The Window of Life (1993)
The Masquerade Overture (1996)
Not of This World (2001)
Believe (2005)
Pure (2008)
Passion (2011)


1978 yılında vokalist Nick Barrett tarafından kurulan Pendragon bir neo-progressive rock ki bana göre metal grubudur. Grubun en önemli özelliği dramatik ses tonuna sahip vokali neo müziğin altyapısı ile birleştirmektir. Bir rock grubundan beklenmeyecek şekilde iyi kullanırlar elektro gitarı. Hatta uzun sololarına alışırsınız kısa bir süre önce. Belki rock kökeninden geldikleri içindir bir süre sonra acaba elektro solo varmı şarkılarında diye düşünebilirsiniz. Çünkü sololar hiçbir zaman baskın olmaz ve pek hatırda kalıcı değillerdir. Bana hep metal grubu gibi gelseler de aslında iki müzik türünün arasında kalmış bir gruptur. Bununla birlikte vokal ve gitarların harika uyumu insanı baştan çıkarmaya yetebiliyor. Bir yandan da grubun kendine ait güzel bir felsefesi olduğunu söyleyebilirim. Bunu her şarkıda her sözde hissedebiliyorsunuz. Her şarkının içine yolculuk yapmak oldukça keyifli. İnsan kendini kaybedebiliyor bu yolculuklarda. Bir diğer taraftan da oldukça karanlık şarkı sözlerine sahiptirler. Genellikle insani duygular, yaşam ve mücadeleleri anlatır şarkıları. Her albümleri bir diğerinin devamı gibidir ve bu yüzden de birisinin ardından diğeri rahatlıkla dinleyebilirsiniz. Bir süre sonra playlistininizin değişmezi olabilecek çok kaliteli bir gruptur. Eğer progressive den hoşlanıyorsanız hele neo-progressive seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir gruptur.
Passion 
Emphaty
Your Black Hearth 

18 Eylül 2011 Pazar

Windows 8 ilk düşünceler

Evet arkadaşlar Windows'un yen sürümü olan Windows 8'i denemeye başladım ve ilk izlenimlerimi yazmak istiyorum. Öncelikle Windows 8 bambaşka bir işletim sistemi. Kullandığınız zaman anlayacaksınız inanılmaz derecede farklı. Bu farkların bir kısmını anlatmaya çabalayacağım size.

İlk ve belki de en büyük farklılığımız başlat menüsünde. Artık eski tip bir başlat menümüz yok bunun yerine Metro arayüzü gelmiş. Artık başlat menümüz sağda gördüğünüz gibi. Bir cep telefonunun menüsü gibi duruyor sanki. Büyük ihtimalle mobile piyasasına da gireceği için böyle bir yöntemi seçmiştir. Yüklediğiniz her program bu menüde yer alıyor ve istediğiniz gibi yerleştirebiliyorsunuz. İnanılmaz keyifli olmuş gerçekten. Mesela ekranın sol tarafından tutup çektiğinizde bir masaüstüne veya arka planda çalışan hangi program varsa ona gidebiliyorsunuz. Programlar arası gezinme çok kolaylaşmış.

İkinci büyük değişiklik ise explorer pencerelerine gelen ink ribbon menüsü olmuş. Bu menü dosyalar arasında gezinmenizi kolaylaştıracak bir çok ufak araca sahip. Başka benim gibi çok yer kaplıyor bu diye korkmanıza gerek yok çünkü ufak bir buton sayesinde küçültülebiliyor.






Beni hayretler içinde bırakan en önemli özelliklerden birisi ise sosyal ağlara entegre olmuş olması. Kendi içinde Facebook, Twitter ve bir kaç tane daha sosyal ağ programı ile geliyor. Bu programların çalışma biçimleri cep telefonlarındakiler ile oldukça benzerlik gösteriyor. Ancak bir işletim sistemine entegre olması gerçekten de sosyal medyanın ne derece önemli olduğunu gösteriyor. Size Facebook ve Twitter araçlarını tanıtmak istiyorum.











Bir başka yenilik ise denetim masasında gözüküyor.



Değişen başka bir şey de uzun zamandır en ufak bir değişiklik bile olmayan görev yöneticisinde artık yepyeni bir yüzle çıkıyor karşımıza


Dosya transfer ederken çıkar pencerede yenilenmiş. artık grafik olarak hızdaki artışları çok keyifli bir biçimde görebiliyoruz. Benim çok sevdiğim özelliklerden birisi de bu oldu.


Evet sizin için hazırladığım görseller bu kadar. Windows 8'i kullanmaya başlayalı çok fazla olmadı bu yüzden bende yeni yeni keşfediyorum.   Şunu da söylemem gerekir ki her keşfettiğim özellik beni bir süre boyunca hayretler içinde bırakıyor. Bir diğer yandan da bir çok bölümü Windows 7 ile ayı. Elbette zaman içerisinde değişimler olacaktır ama Microsoftun yapısı gereği bazı noktaların değişeceğini de düşünmüyorum. Ancak bunları zaman gösterecektir.




12 Ağustos 2011 Cuma

Grup ismi: For All We Know

Tür: Progresif metal

Grup üyeleri:
Wudstik Vokal
Kristoffer Gildenlöw Fretless, bas gitar ve geri vokal
Léo Margarit bateri
Thijs Schrijnemakers Hammond
Marco Kuypers Piyano
Ruud Jolie Bas gitar, geri vokal ve diğer gitarlar

Diskografi: 
 For All We Know, 2011

Within Temptation'un gitaristi olan Ruud Jolie'nin bir projesidir.  Within Temptationdan ayrıldıktan sonra geçen sürede kendini şarkı yazmaya veren Ruud bir süre sonra kendi grubunu oluşturmaya başlar. Tam anlamıyla bir prog metal grubudur. Tam kıvamında da denebilir onlar için. Şu keşke daha az olsaymış veya prog gruplarında sıkça görülen klavye biraz daha olsaylış dedirtmez size. Şarkıları tekrar ve tekrar dinlenebilir, sizi sıkmaz. Geleneksel prog gruplarından sıkılanlar için çok güzel bir alternatiftir. Şarkı yapıları ve sözleri Dream Theatre'ı anımsatır ama arada çok büyük fark vardır. Bu farkın temel sebeplerinden birisi çok şeşitli enstürmanları kullanmalarıdır. Rahatlatan bir müzikleri vardır, biraz düşündürür. Biraz da can yakar. Şarkı sözleri genel olarak kendini arayış veya kendini kaybetme üzerinedir. Kişisel gelişim grubudur belki. Tavsiyem dinlemeniz yönünde olur. Pişman olmazsınız.

when angels refuse to fly 
I Lost Myself Today
Open Your Eyes



WebSiteleri

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Grup ismi: Wolverine
Tür: Melodik, Progresif metal

Grup üyeleri: 
Stefan Zell - clean vocals
Mikael Zell - electric guitar
Thomas Jansson - bass guitar
Marcus Losbjer - drums and death vocals
Per Henriksson - keyboard

Diskografi:
1999: Fervent Dream (EP)(re-issued in 2001)
2001: The Window Purpose (re-released in 2005)
2003: Cold Light of Monday
2006: Still
2011: Communication Lost



1995 yılında İsviçre de kurulan Wolverine. Müziğe ilk başladıkları zamanlarda melodik death metal yapmışlardır. 1999 yılına kadar devam eden bu sürecin sonunda progresif metal ağırlıklı bir noktaya gelmişlerdir.   1999 yılından sonra ise eskiden kalma melodik altyapıyı bırakmamışlardır. Bana göre bu onları diğer prog gruplarından ayıran bir özelliktir. Bir anda müziğin durması ve sessizleşen elektroların ardından çalan keman insana bambaşka bir his uyandırabiliyor. Bunun gibi etkileri çokça yaşayabileceğiniz bir grup Wolverine. Pek duyulmamıştır, çok fazla bileni de yoktur. Ancak kesinlikle dinlenmeyi hak eder. Bir yükselip inen müziklerden tutun aralarda sizi şaşırtan death vokallere kadar her şey vardır. Çok kaliteli bir vokallerinin yanında benim çok beğendiğim davulcularını da eklemem gerekir. Şarkı sözlerinde içsel çatışmalar üzerinde çok dururlar. Ayrıca aşk, duygular, ilişkiler onların oyun alanlarıdır. Prog severlerin kesinlikle dinlemesi gereken bir gruptur.


Poison İvy
Embrace
Your favorite war