Grup ismi: Rhapsody of Fire
Tür: Power Metal
Üyeler:
Discography:
1993 yılında İtalya'nın Trieste bölgesinde kurulan Rhapsody Power Metak ile Klasik müziği birleştiren farklı bir müzik ifşa ederler. Bir power grubundan beklediğiniz her şeye ve fazlasına sahiptirler. Yaptıkları müzik senfonik, orkestral power metal olarak da adlandırılmaktır. Müzik ritimleri fazlasıyla hızlıdır, elekto kullanımı gerçekten iyidir. Senfonikten katkılar almaları farklı enstrüman kullanmaları anlamına da gelmektedir. Bu müziklerini oldukça keyifli ve eğlendirici yapmaktadır. Benim en beğendiğim taraflarından birisi Christopher Lee gibi bir üstat ile birlikte yaptıkları şarkılardır. Bir vokal bir gruba bu kadar mı yakışır diye sormuşumdur her seferinde. Vokallerde bir orkestra vokali havası vardır zaten. Diğer gruplarla ayrımlarını yapmak oldukça güçtür. Bazen orkestral yapısı yüzünden Therion ile benzetilmektedir ama Rhapsody'nin müziğini Vivaldi, Bach, Paganini, Verdi gibi klasik müziğin efsanelerinin etkileri ile geliştirdiği için bu benzetme yanlıştır. Her ne kadar bir yerlere veya bir şeylere benzetilmeye çalışılmış olsa da bu çabalar sadece Rahapsody'yi daha eşsiz kılmaktadır. Bunların daha da ötesinde fantasy, epic savaşlar veya efsaneler üzerine kurulmuş olan şarkı sözleri ise sizi bambaşka fantastik bir dünyaya taşır. Her albümde farklı bir fantastik hikaye anlatılır aslında ve sadece bu hikayeler bile onu dinlemeye yeter ki inanın bana gerçekten çok fazlası vardır.
Klip1 Klip2 Klip3 Klip4
Official Homepage
Wikipedia
Grup İsmi: Riverside
Tür: Progressive Metal/Rock
Üyeler: - Mariusz Duda - lead vocals, bass guitar, acoustic guitar
- Piotr Grudziński - guitars
- Piotr Kozieradzki - drums
- Michał Łapaj - keyboards, backing vocals
Diskography:
Out of Myself (2003)
Second Life Syndrome (2005)
Rapid Eye Movement (2007)
Anno Domini High Definition
2003 yılında Polonya Warsaw da kurulan gurup Progressive metal, rock icra etmektedir. Deneyselliğe oldukça yaklaşan müziklerini soft ve uzun elektro soloları, bazı zamanlarda heavy bazı zamanlarda ise prog davulları süslemektedir. Riverside tamamen farklı bir müzik yapmaktadır aslında. Gerek şarkı sözleri, gerekse klavyeleri veya elektroları ile çok farklı bir müzik keyfi sunar insana. Vokal bazen doom vokallerinin üzerinizde bıraktığı o kekremsi tadı bırakır bazen ise içinizdeki o yorulmayan kişiyi yansıtır size. Çokça acıtır ama öyle şarkıları vardır ki sizi alır ve geçmişinizin ortasına bırakır. Yaşadığınız, düşündüğünüz herşey aslında onların şarkı sözü kaynağıdır. Gerçekliğe ve rüyalara takıntılı bir gruptur Riverside. Siz daha ne olduğunu anlamadan sizi depresyonun derinliklerine sürükleyebilir bir anda. Öyle şarkıları vardır ki onlarsız playlist oluşturamaz hale gelirsiniz. İçsel mücadeleler, aşk, psikolojik hastalıkalar veya modern yaşam onların oyun alanlarıdır. Benim fazlasıyla sevdiğim ve asla bıkmadığım bir gruptur Riverside. Kesinlikle tavsiye ederim.
Official Webpage
Wikipedia
Klip1 Klip2 Klip3 Klip4
Konusu: Stargate filminden hatırlayacağımız yıldız geçitleri üzerinde çalışmalar devam etmiş ve bu insanlığı teknolojide birkaç basamak atlatmıştır. Kadimlerin yani yıldızgeçidini inşa eden ve o yüksek teknoloji düzeyine ulaşmışların bilgileri anlaşılmaya başlanmıştır. Yeni sembollerin anlaşılması insanları farklı evrenlere ulaştırmış ve bu sayede çok hızlı bir gelişim yaşanmıştır. Son sembolün anlaşılması için çözümüne imkansız gibi bakılan bir matematik probleminin sonuca bağlanması gerekmektedir. Bu noktada Dr. Nicholas Rush bu soruyu bir devasa online oyuna ekler ve çözülmesini bekler. Hikaye Eli Wallace isimli bir genç dahinin o problemi çözlesiyle başlar ve 9 sembol anlaşılır. Bu noktada 9 sembol uzaylıların saldırı arasında tek kurtuluş olarak çevirilir ve kahramanlarımız kendilerini devasa antik bir uzay gemisinde bulur. Gemi binlerce yıldır tek başına evrende dolaşmaktadır ve kahramanlarımızın dünyaya dönmesi veya bu gemideki gizemleri çözmesi bu sürece bağlı olmaktadır
Neden İzlenmeli: Şimdiye kadar izlediğim en iyi Stargate dizisi olmasının yanında gerek oyuncu kadrosu gerekse senaryosu ile izlenmeyi hak ediyor. Bununla birlikte hikaye akışı, flashbackler veya dünyadaki paralel zamanları anlatırken kullanılan dil beni oldukç etkiledi. Ancak bunlar herhangi bir dizide olabilecek unsurlar olmasına karşılık Stargate Universe beni bağlayan başka bir şey var. Her bölüm o geminin sırlarını öğrenmek istiyorum. Neden binyıllardır dolaşıyor? Neden içinde hiçbir canlı yok ve neden onu kontrol edemiyorlar? Eğer onlar kontrol edemiyorlarsa kim kontol ediyor? Kadim ırka ne oldu gibi sorular her bölüm sürekli olarak beni meşgul ediyor. Bu sorgulama süreci oldukça keyifli ve heyacanlı. Her bölümde farklı bir gezegen görebiliyorsunuz veya farklı bir heyecana kapılabiliyorsunuz. Rober Carlyle dizi boyunca harika bir oyunculuk sergiliyor. Sanırım onun için bile izlenebilir ama inanın bana çok daha fazlası var. Eğer Stargate filminden keyif aldıysanız bu diziyi de beğeneceğinize eminim ama beğenmediyseniz de bunu seveceğinizi pek zannetmiyorum. 
Grup ismi: Rhapsody of Fire
1993 yılında İtalya'nın Trieste bölgesinde kurulan Rhapsody Power Metak ile Klasik müziği birleştiren farklı bir müzik ifşa ederler. Bir power grubundan beklediğiniz her şeye ve fazlasına sahiptirler. Yaptıkları müzik senfonik, orkestral power metal olarak da adlandırılmaktır. Müzik ritimleri fazlasıyla hızlıdır, elekto kullanımı gerçekten iyidir. Senfonikten katkılar almaları farklı enstrüman kullanmaları anlamına da gelmektedir. Bu müziklerini oldukça keyifli ve eğlendirici yapmaktadır. Benim en beğendiğim taraflarından birisi Christopher Lee gibi bir üstat ile birlikte yaptıkları şarkılardır. Bir vokal bir gruba bu kadar mı yakışır diye sormuşumdur her seferinde. Vokallerde bir orkestra vokali havası vardır zaten. Diğer gruplarla ayrımlarını yapmak oldukça güçtür. Bazen orkestral yapısı yüzünden Therion ile benzetilmektedir ama Rhapsody'nin müziğini Vivaldi, Bach, Paganini, Verdi gibi klasik müziğin efsanelerinin etkileri ile geliştirdiği için bu benzetme yanlıştır. Her ne kadar bir yerlere veya bir şeylere benzetilmeye çalışılmış olsa da bu çabalar sadece Rahapsody'yi daha eşsiz kılmaktadır. Bunların daha da ötesinde fantasy, epic savaşlar veya efsaneler üzerine kurulmuş olan şarkı sözleri ise sizi bambaşka fantastik bir dünyaya taşır. Her albümde farklı bir fantastik hikaye anlatılır aslında ve sadece bu hikayeler bile onu dinlemeye yeter ki inanın bana gerçekten çok fazlası vardır.
